kedimag

Kedi fobisi: Ailurofobi

Fobi kelimesi artık günlük konuşma dilinin bir parçası.

Tıp dünyası, irrasyonel korku biçimlerine dikkatini 1871’de Alman tıp insanı Carl Westphal’in, agorafobi’yi (açık, kamusal alan korkusu) ilk tıbbi teşhisi ile yöneltmiştir. Westphal, normal bir yaşam süren hastalarından üçünün, açık bir şehir alanından geçmek zorunda kaldıklarında yaşadıkları korkuya şaşırmıştı. Hepsi korkularının mantıksızlığının farkındaydı ama üstesinden gelemiyorlardı.

Korkular

Aklı başında bireylerin, açıklanamayan korku biçimleriyle etkilenebileceği fikri, dönemin hem tıbbi hem de popüler kültüründe hızlı bir şekilde ele alındı. Amerikalı psikolog G. Stanley Hall, 1914’te Amerikan Psikoloji Dergisi’nde korkularla ilgili çalışmasını yayınladığında, Yunanca ve Latince isimleriyle 136 farklı patolojik korku biçimi tanımlamıştı.

Korkular, genelin bildiği agorafobi ve klostrofobi gibi korkulardan, daha spesifik olan haptofobi (dokunulma korkusu), amaksofobi (araç korkusu), pteronofobi (tüy korkusu) gibi korkulara dek uzanıyordu.

Ailurofobi

Bunların içinde “ailurofobi” de vardı. Kedi fobisi.

Hall’ın fobilerle ilgili araştırması, insanlara korkuları hakkında yüzlerce soru sorduğu formlar gönderdiği 1890’lara uzanıyor. Bugün çoğu korku biçiminin gelişmesinde bariz olarak sosyal ve dini nedenlerin yattığı düşünülse de Hall, Darvinci bir yaklaşımla, korkuların evrimsel geçmişimizin bir ürünü olduğunu ve bize uzak atalarımızdan miras kalan korkuların formları olduğunu savunuyordu.

Kedi fobisi

Tıbbın ilgisini çeken fobilerden biri de ailurofobi yani kedi fobisi oldu. Doktorlar popüler dergilerde bu konuda yazılar yazarak halkın ilgisini çekti. Hall gibi, Amerikalı nörolog Silas Weir Mitchell de insanlara kedilerle ilgili anket formları göndererek olası korku nedenlerini araştırdı.

Araştırdığı kedi fobisi vakalarında, bir odadaki kediyi görmese de varlığını hissedeceğini söyleyenler bile vardı. Bunu iddia eden histerik bir kız, üç tahmininden sadece birinde haklı çıkmıştı. İlginç bir şekilde kedi fobisi olanlar, bir aslan gördüklerinde korku yaşamıyorlardı.

Belki de kediden yayılan ve farkında olmadığımız koku vb. şeyler burun membranlarından algılanarak sinir sistemini etkiliyordu. Yine de Mitchell, bu kedi dehşetine şaşırıyordu.

İnsanların en çok merak ettiği konulardan biri de kedilerin neden kendilerinden korkan insanların yanına gitmek, onların kucağına atlamak veya onları takip etmek gibi tuhaf isteklerinin olduğu. Stanley Hall bunu, kedinin korkmuş birini tehdit olarak görmemesiyle açıklayarak yine evrime vurgu yapıyor.

Günümüzde internet, kedileri cazip birer kültür öğesi haline getirse de halen kedilerden korkan insanlar var. Bazı insanların neden kedi fobisi geliştirdikleri ise sırrını koruyor.

Yorum yap

Bizi takip etmek ister misiniz?